7 Ağustos 2017 Pazartesi

Tehlikeli Temaslar Ger�ek Korku Hikayeleri

Kendimi bildim bileli insan�n, tam olarak ne oldu�unu belki de hi�bir zaman anlayamayaca�� bu sonsuz evrendeki yerini ve var olma nedenini merak etmi�imdir. Bunun yan�nda ruh, hayalet ve karabasan gibi kavramlar her zaman ilgimi �ekmi�tir. Zaten tarih �ncesi �a�larda ma�aralarda ya�ayan ilkel insanlardan bu yana, merak ve korku duygular� hep a��klanamayan kavramlara y�nelik? olmam�� m�d�r? Notlar�m�n daima y�ksek oldu�u derslerimde ve hayat�m�n her alan�nda hep d�zenli biri olmu�umdur. Okul birincisi olarak bitirdi�im liseden sonra, �st�n zekal� �grencilerin e�itim g�rd��� bir okulun matematik b�l�m�ne se�ildim. Kat� kurallar�n ge�erli oldu�u bu okuldaki b�l�m�m�zde tek s�n�f vard� ve mevcudumuz sadece 30 ki�iydi. Her g�n saat ka�ta uyuyup uyanaca��m�z, hangi derslerde hangi konular� i�leyece�imiz ve derslerden sonra neler yapaca��m�z, haftal�k programlar�m�zda belliydi. Okuldan mezun olduktan sonra her birimiz �lkenin farkl� yerlerinde g�reve ba�layacakt�k. Ye�il bir bah�e i�erisinde y�kselen, e�itim ve her t�rden sosyal aktivite i�in in�a edilmi� beyaz renkli binalardan olu�an okul yerle�kesi, �ar��ya ��kt���m�z hafta sonlar�n� saymazsak bizim tek ya�am alan�m�zd�. �� ki�ilik ko�u�lardan olu�an yatakhanemizdeki oda arkada�lar�m, okul numaralar�m�z seri oldu�u i�in s�n�ftaki oturma d�zenimiz de yan yana olan, Faruk ve Serdar'd�. �o�u zaman beyaz ve ipliksi bulut �eritlerinin, deniz �zerindeki ufka do�ru uzanarak geli�ig�zel desenlerle bezedi�i mavi g�ky�z� alt�ndaki bu �ehirde; y�ksek bir tepe �zerinde kurulu olan okul yerle�kemiz, k�y�n�n hemen �n�nde y�kselen beyaz kent binalar�n� yukar�dan g�r�rd�. G�n boyunca denizden ald��� solukla esen meltem, bize iyot ve yosun kokusu yan�nda huzur da getirirdi. Okulun gerisinde; g��e do�ru uzatt��� ba�lar�nda, antik �a� tanr�lar�n�nki gibi, sislerden ta�lar ta��yan da�lar�n kaya�lardan olu�an ba��rlar�nda pamuksu bulut par�ac�klar� birbirleriyle oyna��rd�. 3. s�n�f�n ortalar�na do�ru, derslerden ve monotonluktan? olduk�a s�k�lm�� bir vaziyette kendime ba�ka u�ra�lar bulmaya �al���yordum. �ok az olan bo� zamanlar�m� genellikle k�t�phanede ge�iriyor ve ders kitaplar� d���nda bulabildi�im her t�rden kitab� okuyordum. Bir g�n k�t�phanenin kuytu k��esinde bulunan raflar�n birinde, sanki kolay bulunmamas� i�in bilinmeyen bir g�� taraf�ndan oraya �zellikle saklanm�� gibi duran, cildi olduk�a y�pranm�� bir kitap buldum. Bu eski kitab�n Arap yazar�, kitapta ��l cinleri hakk�nda bilgiler verip, onlarla nas�l temas kurulabilece�iyle ilgili rit�el tarifleri yap�yordu. Kitab� okuduk�a onlarla ileti�ime ge�me arzusu, ba�� g�klere uzanan karl� zirvelerden yuvarlanan bir kartopu gibi, i�imde h�zla b�y�yordu. Bug�ne kadar zihnimi me�gul eden pek �ok cevaps�z soru hakk�nda onlarla bilgi al��veri�inde bulunabilmek, i�imde tarifi imkans�z bir heyecan uyand�rm��t�. �nsan� deh�ete d���ren bir�ok metod i�erisinde en basit olan ve en az 3 ki�inin kat�l�m�yla ger�ekle�en bir rit�eli uygulayabilece�imi d���nd�m. Oda arkada�lar�m Faruk ve Serdar�a bu kitaptan ve rit�elden bahsedince �nce s�cak bakmad�lar fakat o kadar �ok �srar ettim ki en sonunda onlar� ikna edebildim. Okul y�netiminin b�yle bir davran��� ho� kar��lamayaca��n� d���nd���m�z i�in bunu gizli bir �ekilde yapacakt�k ve bundan kimseye bahsetmeyecektik. �ncelikle ihtiyac�m�z olan �ey, kimsenin u�ramayaca�� bo� bir mekand�. Bunun i�in okulun alt kat�nda bulunan ve kullan�lmayan bir s�n�f� g�z�m�ze kestirdik. Gece saatlerinde et�d odalar�nda s�navlara �al��abilmemiz i�in yatakhanemizin hemen yan�nda olan okulumuzun kap�s�n� kilitlemiyorlard� ve bu nedenle i�eri girmemiz sorun olmayacakt�. Hafta sonu ��kt���m�z �ar��dan; rit�el i�in gerekli malzemeler olan bak�r tas, yanm�� odun k�m�r�, mum, so�an kabu�u ve b��a�� temin etti�imiz g�nden sonraki gece saat 2 civar� bo� s�n�fa girdik. Bah�edeki ayd�nlatma direklerinin lambalar�ndan i�eri s�z�len sar� ���klar�n hafif�e ayd�nlatt��� s�n�fta, rit�elde tarif edildi�i gibi, k�m�rle yere �izdi�im dairenin i�erisine oturduk ve etraf�m�za mumlar� dikip, i�erisine so�an kabuklar� doldurdu�umuz bak�r tas� tam ortam�za koyduk. Kitapta yazan ve ne anlama geldi�ini bilmedi�im Arap�a yaz�lar� k���k ka��tlara ge�irip so�an kabuklar�n�n �zerine koydum. Tas�n i�erisindeki so�an kabuklar�n� ve ka��t par�alar�n� yakt�ktan sonra ���m�z de b��akla avu�lar�m�z� kestik ve el ele tutu�up beklemeye ba�lad�k. Duman�n d��ar� ��kmas� i�in aral�k b�rakt���m�z pencereden i�eri tekinsiz bir hafiflikte esen r�zgar�n etkisiyle; s�n�f�n lacivert perdeleri, az sonra ger�ekle�mesini umdu�umuz yasak hadisenin huzursuzlu�undan titrer gibi, tok silkelenme sesleriyle ��rp�n�yordu. Alevler s�nmek �zereyken �iddetlendik�e �iddetlendi ve neredeyse bir insan boyutuna ula�t�. Sanki dans ediyormu� gibi hareket eden alevler yava��a �ekillenip ba� ve kollara benzeyen uzuvlar olu�turmaya ba�lad�. So�umakta olan lavlar�n kat�la�mas� gibi yava��a ve k�s�m k�s�m olu�an bedenin turuncu teninden yay�lan k�rm�z� ���k, duvarlarda korkun� g�lgeler olu�turuyordu. Faruk o an rit�eli b�rakmak istiyormu� gibi g�zlerimin i�ine bakt� fakat ben yar�da kesmenin bir felakete neden olabilece�ini d���nerek ba��m�, hay�r anlam�nda iki yana sallad�m ve ikisinin de elini daha s�k� tutmaya ba�lad�m. Alevler �zerinde yava��a kat�la�an bu deri katmanlar� birle�ip; �zerinde boynuzu and�ran iki k���k uzant� bulunan b�y�k bir ba��, elleri neredeyse ayaklar�na de�ecek kadar uzun kollar� ve uzun sivri kulaklar� olan bir varl��� olu�tururken kulaklar�m�z� sa��r edecek �iddette bir ��nlama sesi duymaya ba�lad�k. Varl�k, yanlardan iki g�z�n�n ortas�na do�ru kapanan kocaman g�z kapaklar�n� a��p, sar� ve elips �eklindeki g�z bebeklerini bana do�ru diktikten bir s�re sonra, duydu�umuz ��nlama sesi tiz bir sese d�n��t� ve Benden ne istiyorsunuz? dedi. Ben de korkuyla titreyerek ��renmek istiyorum diye cevap verdim ve Siz ne t�r varl�klars�n�z? diye ekledim. Cin; Sizden pek bir fark�m�z yok asl�nda. Biz de sizin gibi ak�ll� varl�klar�z. Aram�zdaki fark; yarat�l��lar�m�z�n farkl� temeller �zerinde, farkl� olarak �ekillendirildi�idir. Benimle temasa ge�erek �ok b�y�k bir hata yapt�n�z. Bunun elbette sizin i�in bir bedeli olacakt�r. dedi ve varl���n sesi tekrar, unutulmu� mezarl�klardaki hayaletlerin nefret dolu ���l�klar� gibi, bedenlerimizin her h�cresini korkuyla dolduran o ��nlama sesine d�n��t�. Varl���n bedeni tekrar yava��a hareket eden alevlere d�n���rken, ��nlama sesi de gittik�e zay�flay�p yerini k���len ate�in c�l�z ��t�rt�lar�na b�rakt�. Ate� s�nd�kten sonra, i�erisindeki k�llerden ince bir duman�n t�tt��� bak�r tas�n etraf�nda �ylece kalakalm�� bir vaziyette otururken; cinin giderken sanki t�m enerjimi de emip beraberinde g�t�rm�� oldu�u gibi bir hisse kap�ld�m ve bir s�re kendimde aya�a kalkacak g�c� bulamad�m. Faruk ve Serdar kollar�ma girip beni yatakhaneye ta��d� ve ben yata�a uzand�ktan sonra bir s�re ba��mda bekleyip endi�eli g�zlerle beni izlediler. G�zlerimi kapad���mda, eski �a�lar�n tekinsiz ��llerinde ya�anm��, bana ait olmayan an�lar�n kan donduran derecede korkun� birtak�m g�r�nt�lerini g�r�yordum. B�l�k p�r��k g�zlerimin �n�ne gelen bu kesitler; gece ay ����� alt�nda, dev okyanus dalgalar�n� and�ran so�uk kum tepeleri �zerinde tuhaf iniltiler ��kararak gezen ve g�nd�z kavurucu g�ne�in alt�nda kervanlara sald�r�p, t�pk� kan emen vah�i hayvanlar gibi, insanlar�n ruhlar�n� emen korkun� �eytanlar�n oldu�u g�r�nt�ler i�eriyordu. O gece sabaha kadar hi� uyuyamay�p, bu an�lar�n sahibi olan ve v�cutlar� par�alanan ki�ilerin ya�ad��� ac�lar� bire bir v�cudumda hissederken ayn� zamanda beynimin i�erisinde, bir�ok ki�iye ait, belli bir anlam� olmayan ve sadece birka� kelimeden ibaret konu�malar yank�lan�p durdu. Sabah yataktan kalk�p derse gitmek i�in haz�rlan�rken, birka� defa g�r�nmeyen bir varl��a ait elin omuzuma dokundu�unu hissettim. Derste iken belirli aral�klarla, gece duydu�um konu�ma seslerini beynimin i�erisinde duymaya devam ettim. Yine bir ara bu konu�malar yank�lanmaya ba�lad�ktan sonra kendimi s�n�f arkada�lar�m taraf�ndan s�rt �st� yere yat�r�lm�� ve hareket kabiliyetim engellenmi� vaziyette buldum. Kollar�mdan ve bacaklar�mdan tutup hareket etmeme izin vermeyen �a�k�n bak��l� arkada�lar�ma ne yapt�klar�n� sordu�umda, bana As�l sen ne yap�yorsun?
Neyin var? dediler.
4 ya da 5 ki�i beni kald�r�p karga tulumba s�n�f�n d���na ��kar�rken; di�er arkada�lar�m�n, y�z� kanlar i�erisinde olan ve ac�yla inleyen Bekir Hoca'y� masas�na oturttuklar�n� g�rd�m. Arkada�lar�m�n beni odas�na g�t�rd�kleri B�l�m Ba�kan� olan Alper Hoca'ya olay hakk�nda hi�bir �ey hat�rlamad���m� s�yledi�imde bana, ders esnas�nda Bekir Hoca'ya sald�rarak onu darp etti�imi fakat Bekir Hoca’n�n her �eye ra�men adli y�nden davac� ve �ikayet�i olmad���n� anlatt�.
Alper Hoca bahsetmemi�ti fakat b�y�k ihtimalle Disiplin Kurulu bana 1 ay gibi bir s�re okuldan uzakla�t�rma cezas� verip Psikiyatri Poliklini�inde tedavi g�rmemi talep edecekti.
Alper Hoca'n�n odas�ndan ��k�p yatakhaneye gittim ve yata�a uzand�m. Yine ara ara beynimde yank�lanan sesleri duyuyor ve zihnimde, asla d���nmemem gereken �eytani d���nceler beliriyordu. Akl�m� kontrol edemiyor ve g�zlerimi kapad���mda, de�er verdi�im insanlar� ac�mas�z �ekillerde katletti�im b�l�k p�r��k g�r�nt�ler g�r�yordum. Alper Hoca'n�n odas�ndan ��kt�ktan sonra ellerimde farketti�im titremeler, art�k yerini yava� yava� istem d��� parmak ve bilek hareketine b�rakm��t�. O an hayatta ger�e�e d�n��ebilecek en korkun� kabusun, insan�n d���ncelerini ve eylemlerini kontrol edememesi oldu�unu d���n�rken birden akl�ma, cinin, Benimle temasa ge�erek �ok b�y�k bir hata yapt�n�z. Elbette bunun sizin i�in bir bedeli olacakt�r. dedi�i s�zleri geldi. Faruk ve Serdar’da hen�z anormal bir davran�� g�rmemi�tim fakat; Belki de bendeki bu ruhsal bozuklu�un ayn�s�n� yak�nda onlar da ya�amaya ba�layacaklar diye d���nd�m. O an, ilk etkilenen ki�inin ben olmam�; rit�eli planlayan ve cinle bire bir konu�an ki�inin ben oldu�um nedenine ba�lad�m.
Ben zihnimi bu d���ncelerle me�gul ederken; kendimi k�zg�n g�ne�in kavurdu�u bir ��lde, kumlara bata ��ka ilerlemeye �al���rken buldum. Ufka do�ru uzanan sar� kum tepeleri aras�nda, dallar�na akbabalar�n t�nedi�i �� g�vdeli bir ceviz a�ac� g�rd�m. Ona do�ru biraz daha ilerledikten sonra g�ky�z�n�n maviliklerinde o u�ursuz ��nlama sesi yank�land� ve akbabalar, bo�azlar� kesilen �iftlik hayvanlar�n�n can �eki�irken ��kard�klar� sesleri and�ran �t��leriyle a�a�tan havalanarak ba��m�n �zerinde d�nmeye ba�lad�lar. Ben g�ky�z�nde onlar� izlerken, ayaklar�m�n kuma giderek daha fazla batmaya ba�lad���n� fark ettim. Beni yava��a i�ine �eken kumlardan kurtulmak i�in ��rp�nd�k�a daha fazla g�m�ld�m ve tamamen kumlar taraf�ndan yutulup nefessiz kald�m. Tam bo�ulmak �zereyken g�zlerimi a�t���mda kendimi ak�am, yatakhanedeki yata��mda s�rt �st� uzanm�� vaziyette buldum ve t�m bu ya�ad�klar�m�n korkun� bir kabus oldu�unu d���nd�m.

Fakat r�yadan uyanmama ra�men hala nefes alamad���m ger�e�iyle y�zle�ince, ellerimle kendi bo�az�m� t�m g�c�mle s�k�yor oldu�umu fark ettim. Hemen ellerimi bo�az�mdan �ektikten sonra, uzun s�re oksijensiz kalmaktan kaybetmeye ba�lad���m bilincimim yerine gelmesi biraz zaman ald�. Telefonumun saatine bak�nca saatin gece 2 oldu�unu g�rd�m. Zihnimin ve v�cudumun �eytani bir varl�k taraf�ndan kontrol edil�inden art�k emindim. Rit�elden sonra gittik�e g��lenip zihnimi ele ge�iren ve g�nd�z �evremdeki insanlara tehdit olu�turan, �imdi ise daha da ileri gidip kendi can�ma kastetmeye ba�layan bu �eytani varl���n etkisini bir an �nce yok etmeliydim. Dolab�nda saklad���m cin kitab�n� a��p sayfalar�n� alelacele kar��t�rd���mda; rit�ellerle kurulan temaslar�n, cinlerin ki�ileri kontrol alt�na alabilece�i birtak�m etkileri ba�latabilece�i ve bu etkilerin �l�mc�l derecede tehlikeli olabilece�i bilgileri yer al�rken, bu etkilerin nas�l yok edilece�iyle ilgili herhangi bir bilgiye rastlayamad�m. Rit�eli tekrarlay�p, beni kontrol eden cinden, etkiyi sonland�rmas�n� istemekten ba�ka �arem kalmam��t�. �eytani bir varl�ktan, k�t�l�k yapmaya son vermesini talep etmek her ne kadar tezat olsa da Faruk ve Serdar'� uyand�r�p rit�eli tekrarlamak zorunda oldu�umuzu, aksi takdirde �l�mc�l sonu�lara maruz kalabilece�imizi anlatt�m. Hi� itiraz etmeden �nerimi kabul etmelerinin ard�ndan, daha �nceki rit�elden kalma malzemeleri ve so�an kabuklar�n� dolab�ndan al�p tekrar ayn� bo� s�n�fa gittik. Ayn� �ekilde yere k�m�rle bir halka �izip etraf�na mumlar� diktim ve bak�r tas�n i�erisine so�an kabuklar�n� doldurup i�erisine, tuhaf Arap�a yaz�lar� yazd���m k���k ka��tlar� da at�p tutu�turdum. Dairenin i�erisine oturup, daha �nceki rit�elde oldu�u gibi, avu� i�lerimizi b��akla kanatarak el ele tutu�tuk. �ekillenen alevler cinin bedenine d�n���rken tekrar o tahamm�l edilmez ��nlama sesi yank�lanmaya ba�lad�. Fakat bu sefer gelen cinin �ncekinden farkl� olarak bir kad�n oldu�unu g�rd�k. Bu cin de en az daha �nceki cin kadar korkun� bir g�r�n�me sahipti. ��nlama sesi gittik�e tizle�ip cinin sesine d�n��t� ve  Benden ne istiyorsunuz? dedi.
Ben yard�m�na ihtiyac�m oldu�unu s�yleyip Bana olan �ey nedir? Diye sordum.
Cin; Sen ele ge�irilmi��in diye cevap verdi.
Ona Peki beni ele ge�iren �eyi nas�l bulabilirim? Bu lanete nas�l son verebilirim? diye sordum.
Cin Bu rit�eli yaparak her seferinde herhangi bir varl�kla temas kurabilirsiniz. Fakat arad���n�z varl��� bulabilmek i�in onun ad�n� bilmeniz gerekir. �u anda yap�lmakta olan �eyden dolay� daha fazla kalmayaca��m, ��nk� �ok yoruluyorum dedi.
�u anda yap�lan �ey nedir? Diye sordum.
Cin; 22 y�ld�r yapay zeka teknolojileri geli�tirme �al��malar� y�r�ten bir �irketin ara�t�rma laboratuvar�nda bulunan ve a� ba�lant�s�yla birbirlerine ba�lanm�� 3 adet bilgisayar, eri�im izni olmadan dosyalar�ma giriyor dedi.
Hepimiz �a�k�nl�kl�k i�erisinde Bilgisayar ne alaka? Ne dosyas�? Ne bilgisayar�? diye sorduk.
Cin;O bilgisayarlar sizlersiniz diye cevap verdi.
Genesis

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder